Astrolojinin uzmanlık dalı olarak bilinen Uranyen Astroloji’nin çıkışı 1.Dünya Savaşı dönemine rastlar. Alman mühendis, araştırmacı ve astrolog Alfred Witte ve arkadaşı Friedrich Seiggrunn’un kaydını tuttukları Rus bombardımanlarını, geleneksel yolla öngörmede zorlanmaları üzerine, gezegenler arası geometri ve simetriye bağlı sistem geliştirmeleri ile ortaya çıkar. Witte ve Seigrunn, mevcut gezegenler haricinde gökyüzünde henüz keşfedilmemiş gezegenler olabileceği varsayımıyla hipotetik noktalar keşfetmiş, bu noktaların gezegenlerle olan ilişkilerine bakmış ve bu iki enerjinin buluşmaya yakın olan zamanı ölçerek bir manyetik enerji noktası tespit ettiler. Böylece Witte ve Seigrunn, bugün bizim de kullandığımız hareketli kadran sayesinde bombardıman zamanlarını oturtmuş ve tutan noktaları hesaplayarak bombaların ne zamanlar atılacağını oldukça hassas bir şekilde öngörmüşlerdir.
Astroloji camiasında zamanla kabul görülen bu teknik buluş Amerika tarafından da benimsenerek; “değişik ve sıra dışı bakış açısı” anlamına gelecek şekilde Uranyen Astroloji” adını almıştır.
Savaştaki topçu ateşlerinin zamanlamasını belirleyerek, “insanları nasıl sığınaklara götürürüm” sorusuna cevap bulmak amacıyla ortaya çıkan Uranyen astrolojiyi, dünyevi olayların yanında bireysel haritaları yorumlamada ve öngörü yapmakta da kullanırız. İncelenen harita sahibinin psikolojik yaklaşımlarını, hayatı ele alış tarzını, ilişkilerini, yeteneklerini ve yönelimlerini, başarılı olabileceği noktaları, maddi ve sağlık durumunu farklı bir perspektifle değerlendirebiliriz.
Sosyal Medyada Paylaş:
Yorumlar (0)
Henüz onaylanmış yorum yok! Yazıya ilk yorumu siz yazarak düşüncelerinizi diğer kullanıcılarla paylaşabilirsiniz.
Yorumlar (0)
Yazıya ilk yorumu siz yazarak düşüncelerinizi diğer kullanıcılarla paylaşabilirsiniz.